Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram dan az olarak önermektedir.
Eskişehir İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. Yaşar Bildirici;
Tuza Dikkat Haftası nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, her yıl yaklaşık 1,89 milyon ölümün yüksek kan basıncı ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili olduğunu belirtti. Bildirici, bu ölümlerin önemli bir nedeninin aşırı sodyum alımı olduğunu vurguladı. Dünya genelinde ortalama sodyum alımının 4310 mg/gün (yaklaşık 10,78 g tuz) olarak tahmin edildiğini ve bu miktarın fizyolojik gereksinimin çok üzerinde olduğunu ifade etti. Sodyumun fazla tüketildiğinde kalp hastalığı, felç ve erken ölüm riskini artırdığını belirten Bildirici, toplumların ana sodyum kaynağının sofra tuzu olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporuna göre, üye devletlerin yalnızca %5'inin zorunlu ve kapsamlı sodyum azaltma politikaları uyguladığını ifade eden Bildirici, DSÖ üye devletlerinin %73'ünün bu tür politikaların eksiksiz bir şekilde uygulanmasından yoksun olduğunu belirtti.
DSÖ'nün raporunun, dünya ülkelerinin 2025 yılına kadar sodyum alımını %30 oranında azaltma hedefine ulaşmaktan saptığını gösterdiğini belirten Bildirici, DSÖ'nün üye devletleri sodyum alımını azaltma politikalarını gecikmeden uygulamaya çağırdığını vurguladı. Ayrıca, gıda üreticilerinin ürünlerinde iddialı sodyum azaltma hedefleri belirlemeleri gerektiğini söyledi. Bildirici, uygun maliyetli sodyum azaltma politikalarının uygulanmasının, 2030 yılına kadar dünya çapında tahminen 7 milyon hayat kurtarabileceğini belirtti. Ancak bugün sadece dokuz ülkenin kapsamlı bir sodyum azaltma politikasına sahip olduğunu ifade etti.
Ülkelerin, işlenmiş gıdalar için "DSÖ Küresel Sodyum Kıyaslamaları" doğrultusunda sodyum içeriği hedefleri belirlemeye teşvik edildiğini belirten Bildirici, DSÖ'nün tüm ülkeleri sodyum azaltımı için 'En İyi Satın Alımları' uygulamaya çağırdığını söyledi.
Bildirici, Türkiye’de de 2011 yılından beri Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı'nın yürütüldüğünü belirtti. Bu kapsamda salça, ekmek gibi temel besin maddeleri tebliğlerinde tuzun azaltıldığını ve Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat İş Birliği Platformu ile paketli gıdalarda ve toplu beslenme yapılan lokanta, pastane gibi işletmelerde üretimde gönüllü olarak tuzun azaltılması çalışmalarının yürütüldüğünü söyledi.
Son olarak, sodyum alımını azaltmanın, sağlığı iyileştirmenin ve bulaşıcı olmayan hastalıkların yükünü azaltmanın en uygun maliyetli yollarından biri olduğunu belirten Bildirici, çok sayıda kardiyovasküler olayı ve ölümü çok düşük toplam program maliyetleriyle önleyebileceğini ifade etti.
Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi işbirliği ile Dyt. Nuri Caner Arıbakır'ın açıklamalarıyla 20-26 Mayıs Dünya Tuza Dikkat Haftası ile ilgili video içeriği hazırlanmıştır.
Video;